19 Ocak 2011 Çarşamba

19 OCAKTA NE OLMUŞTU?



4 yıldır adaleti, vicdani, hukuku arıyoruz.Bulamıyoruz.
4 yıldır yargıyı, hükümeti, meclisi arıyoruz.Bulamıyoruz.
4 yıldır, sokak ortasında arkadaşımızı katledenlerin
arkasındaki güçlerden söz ediyoruz, laf dinletemiyoruz.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi devleti mahküm etti, "ucuz atlattık" diye sevindiler.
İnsanlık hakkımızı kullandık, adalet istedik,çocuk dediler.
Çocuk gitsin, ağabeyleri gelsin dedik, umursamadılar.
Vatandaşlık hakkımızı kullandık, sorular sorduk, cevap vermek yerine dalga geçtiler.
Hrant Dinki aramızdan almalarının 4. yılında
bir kez daha omuz omuza vermek için,
ailesi, dostları ve bütün sevenleriyle birlikte
onu anmak icin 19 Ocak'ta, saat 3'te,
Hrant'ın vurulduğu yerde buluşuyoruz.
Bebekten katil yaratan karanlığa ışık tutmayanlar
o karanlığı istiyor demektir.
O karanlığı hep birlikte ortadan kaldıralım.

Emre Baturay Altınok

16 Ocak 2011 Pazar

SICAK VE SOĞUK,HER İKİSİ DE LAPA LAPA!...

A Short Journey from The Film Artist on Vimeo.



İngiltere'de,lapa lapa kar yağdığı bir kış günü,İngiltere'nin sakin yerlerine yapılan bir araba gezintisinden teşekkül eden bu videoda,fon müziği olarak sıcak Mısır ülkesine ait bir şarkı kullanılmış.Tabiat bembeyaz kardan örtüsünü giyince,dünya ayrı bir güzellik kazanıyor..Küçüklüğümde hatırlıyorum da,sevmezdim lapa lapa kar günlerini..Kış oyunlarından da pek hoşlanmazdım.Nedeni,kansız bir çocuk olmamdı herhalde...Ellerim,ayaklarım çok üşürdü..Büyüdükçe kış manzarasının ne kadar eşsiz birşey olduğunu keşfettim.Sözün kısası,sıcak Mısır müziği ile soğuk İngiltere manzaraları mükemmel ikili oluşturmuşlar...İzlemeye değer!

Modern Dünya...



Uploaded with ImageShack.us


Salvador Dali'nin Modern çağlardan,modern zamanlardan duyduğu ürküntüyü dile getirdiği bu tablosu,gece vakti insanı yatağından sıçratan rüya izlenimlerine benziyor..İncecik,böceksi ve upuzun bacakları üstünde tuhaf bir şekilde devinen bir at ve peşinden gelen filler..Dali'nin kabuslarına ait ürkünç at imgesi ile zaman zaman karşılaşırız onun tablolarında.Filler de sırtlarındaki yükler ve incecik bacakları ile çağımızı simgeliyor besbelli.Akla mantığa aykırı olsa da,anlaşılmaz bir şekilde yoluna devam ediyor bu kervan.Sürekli büyümeye tüketmeye endeksli günümüz iktisadi ve toplumsal sistemi,endişe veriyor,ama kimsenin dur demeye gücü yok bu gidişe.Resimdeki haç çıkaran insanın üzerine mi geliyorlar?O Adamın üstüne gelse de gelmese de, değişen bir şey yok.Çünkü kimse kendini rahat ve huzurlu hissedemez böyle bir dünyada,çağın nimetlerine yakın olmak ya da amiyane tabirle "tuzu kuru olmak",bir şey değiştirmez.

Resimden anladığım şey,kimsenin böyle bir dünyanın parçası olamayacağı,çağının tanığı olmanın imkansızlığı..ve bunun itirafı.Oradaki insan,haç çıkarıyor.Dünyadan vazgeçip başka bir dünyanın avuntusu ile huzur bulmaya çalışıyor.Çağımızın pek barışık olmadığı din ve inanç yordamı ile kendine bir direnç,bir yaşama gücü,bir ışık kaynağı bulmaya çalışıyor.İnsanın tükenişi,dramatik bir şekilde kainatın merkezi olmaktan çıkışı,insanın yerini cansız nesnelerin,paranın ve onun temsil ettiği şeylerin alması...Bu noktada Dinin,insanı yeniden kainatın merkezine koyma vaadi ve bu vaadin cazibesi.

Sanatı ile modern çağın simgelerinden biri olan Salvador Dali,modern dünyadan ürküntü duyan ve çok sık olarak bunu resimlerinde işleyen biriydi...Gerçekliği tahrif ederek daha önemli gerçeklere(hakikate)yol açmak isteyen Dadacı ve Sürrealistlerin peşinden geliyordu;ancak o,içerikte değilse bile akademik sanat biçimlerine sıkı sıkıya bağlı bir sanatçıydı.Biçimleri ve içeriği arasındaki bu gerilimli ilişki,onun dehasına ışık tutabilirdi belki.Dali,"deli" tanımlamasını hak edecek kadar tuhaf bir sanatçıydı.O balmumu ile sertleştirdiği bıyıkları ve bir deliden çok bir soytarıya ait olduğunu düşündürecek bakışları ile,gerçek bir deliden çok gösteriş düşkünü bir şarlatanı akla getirir..Fakat onun için delilik bilinçli bir varoluşsal seçimdi.

Haç çıkaran adamı İsa olarak düşünmüş sanıyorum Salvador Dali.Kafasının üzerindeki ayla da bunu kanıtlıyor.Hristiyanlık ile ilgili olsa da,bu çağla yapılan bir yüzleşme aslında.