Kayıtlar

Mayıs 18, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sınıf Sendikacılığı Bağlamında Türkiye'de Memur Sendika Hareketi

Resim
Türkiye'de Memur Sınıf sendikacılığının  bastırılması Türkiye’de memur sınıf sendikacılığı(*) , özellikle 2000’li yıllardan itibaren neoliberal yeniden yapılandırma sürecinde sistemli biçimde bastırılmış, sınıf olarak bütünleşme potansiyeli zayıflatılmış ve devletle çatışmayan, uyumlu bir konuma itilmeye çalışılmıştır. Bu süreç, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda ideolojik, yapısal ve kültürel boyutlar içerir. Aziz Çelik’in (2012) Türkiye’de Sendikacılığın Krizi adlı çalışmasında da vurguladığı gibi, kamu emekçileri hareketi 1990’larda toplumsal muhalefetin taşıyıcı unsurlarından biri olarak öne çıkmışken, 2000 sonrasında parçalanmış ve işlevsizleştirilmiştir. Bunun temel nedenlerinden biri, devletin, sermaye sınıfının çıkarları doğrultusunda kamu yönetimini yeniden yapılandırmasıdır. Bu yeniden yapılandırma, kamu hizmetlerini metalaştırmakla kalmamış, aynı zamanda kamu çalışanlarını da bir “maliyet unsuru” olarak tanımlamış ve onların hak taleplerini bastıracak bir p...

Zamanın Labirentinde Kaybolmak: Paylaşılamayan Anlar, Geriye Doğru Büyüyen Yaslar

Resim
I. Güller Solarken ve Hafızanın Tetiklediği Zaman " Hafızanın bahçesi çoraklaşmaya başlayınca, insan elde kalan son güllerin üzerine titrer. Kuruyup gitmesinler diye, sabahtan akşama kadar onları sulayıp okşuyorum: ‘Hatırlıyorum, hatırlıyorum ki unutmayayım!’" der Orhan Pamuk, Kara Kitap ’ta. Bu cümle, belleğin yalnızca geçmişi taşıyan bir depo olmadığını, aynı zamanda zamanın geçiciliğini fark ettikçe giderek daha fazla anlam yüklediğimiz kırılgan bir alan olduğunu gösterir. İnsan, yaşlandıkça ya da yaşamın sabitlenmiş anları içinde sıkıştıkça, artık akmayan zamanın içinden geriye dönüp kalanlara sarılma ihtiyacı duyar. Ancak ne kadar tutmaya çalışırsak çalışalım, o anlar elimizden kayar; ve belleğin tesellisi, çoğu zaman zamanın geçiciliğine atılmış çaresiz bir düğüm gibidir. Geçmişin üzerine titremek, aslında onun geri gelmeyeceğini bilerek yaşanan bir yas sürecidir. Üstelik bu yas, yalnızca sevdiklerimizin kaybıyla değil, aynı zamanda bizi biz yapan düşünce kalıplarını...