Kayıtlar

Ağustos 1, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ŞU SIRALAR ÇOK YAKINIMA GELMİŞ OLAN SEFİL DÜNYAYA DAİR...

Resim
Şu sıralar dünya ile burun buruna gelmiş gibi hissediyorum kendimi...Şu sıralar dünya, nefesinin kötü kokusunu alacak kadar,delice bakışlarından tedirgin olacak kadar yakınımda. Hani o gazetelerin üçüncü sayfalarında yer alan haberler var ya.Onlara benzeyen bir tanesi gözlerimin hemen önünde cereyan ediyor.Arkadaşım dediğim kişiler arasında.Bu hikayeyi anlatmaya niyetim yok.Bu tanık olduğum hikayede,üçüncü sayfa haberlerinde olduğu gibi kanlar akmadı,ölüm gibi,yaralama gibi hadiseler vuku bulmadı.Bu olayı yaşayan insanlara dışarıdan baksak,normal dışı bir şeyler yaşanmakta olduğunu anlamak olanaksız.Ama bir trajedi var onların yaşantısında.insan gerçek bir trajedinin bu kadar yakınında olunca,ister istemez sıçrayan alev parçalarından nasibini alıyor. Bu olaylar bazen uykumu kaçırıyor.Olup biten bu şeyler... Bu kalleşlik,bu hıyanet,bu riyakarlık...Bir insanın hayatını alt üst edecek şeyler yaparken bu rahatlık, bana inanılmaz geliyor.Değersiz şeyler için çıkarılmış bu yangın,bu kundakçı...

SAAT TAM 12'Yİ VURDUĞUNDA HAYATIMIZI SOYUP SOĞANA ÇEVİREN O HIRSIZA KARŞI

Resim
Saat tam 12'yi geçiyor işte.Bir şey daha çalıp götürdü bir hırsız gibi hayat farkettiniz mi hepimizden.Ayak seslerini duyamadık,uzandığını sezemedik,fakat alıp götürdü bir şeyi,sızısı zangırdayıp duruyor boşlukta,işittiniz mi? Yaşımız ilerledikçe nasıl da kısalıyor günler,hangi mevsimde olursak olalım,nasıl da uzuyor geceler!..Her gün bu amansız hırsızlığa verdiklerimizin değeri artıyor,ne koyarsak koyalım ağır çekelim diye,yine de fire veriyoruz.Mazi olan mutlulukların,biten dostlukların,suyun üstüne yazılmış gibi dağılıp şekilsizleşmiş anıların yerini hiçbir şey alamıyor.Büyük yangınların acımasızca yıktığı bir şehirdeki gibi renkler matlaşıyor,sesler silikleşiyor,duygular sönüyor ve yüreğimiz, böğründen hançer yemiş gibi yığılıp yığılıp kalıyor... Bir gün daha çaldı en sinsi,en acımasız haliyle hayat.Acaba ne yitirdim diye sızlayan yüreğimi yoklayıp duruyorum.Biliyorum bir hayalet gibi fırlayıverecek önüme o verdiğim fireler..Fakat,böyle yaşanmaz ki,bu melankoli ile..Bunları iyi...

Bir Genç Adamın Dünyaya Meydan Okuması

Resim
O sabah uyandığında zıpkın gibi hissediyordu genç adam kendini.Gençti,enerjikti,güçlüydü...Hazırdı dünyaya meydan okumaya... Uyumadan önce yeni bir insan olmaya karar vermiş,hayatı boyunca bağlı kalacağı ilkelerini kesin olarak belirlemiş,İlkelerinden ödün vermemeye yemin etmişti.Kimseye boyun bükmeden yaşayacak,o andaki somut çıkarlarını düşünmeksizin doğru neyi gerektiriyorsa onu yapacaktı. En önemlisi, söyleyeceği çok önemli şeylerin olmasıydı.Genç adam her şeye en yüksekten,en geniş açıdan bakmasını, hem kendisi hem de içinde bulunduğu topluluk için,dünya için gerekli olanları çok iyi biliyordu. Ancak evine döndüğünde geçirdiği feci bir kaza sonrasında yükünü telef etmiş bir kamyon kadar perişan bir haldeydi.İçinden birkaç sövüp saymak geldi,ama bunun bir yararı olmayacağına kanaat getirip yorgun gözlerini kapattı,uyudu... Genç Adam,herkesin yeni fikirler,yeni bir dünya,yeni bir hayat enerjisi beklediğini sandığı bir dünyaya meydan okumaya kalkmıştı.Oysa dünya,görünmez engeller yığ...

MUTLULUĞUN TİCARETİ

Resim
Mutluluk ticaretini hiç sevmiyorum.Nelerin insana mutluluk getireceğine ilişkin formüllerden,reçetelerden klavuz ve yönergelerden hiç hoşlanmıyorum."İyi misin" sorusuna itarazım yok;ama "mutlu musun?" diye sorulmasından nefret ediyorum.Ne bana,ne başkasına... Saldırgan biri değilim;ama mutluluk oyunu oynayıp duranları boğasım gelir. Mutluluk sandıkları o şeyi bangır bangır ilan eden o tellalları..Dünyanın en uyumlu ikilisi pozlarına bürünen evli/bekar çiftleri,gülecek birşey olmadığı halde ehlikeyf olduğunu ilan etmek adına sırıtıp duranları,ciyak ciyak heyecan ve zevk gösterisi yapanları,hayattan en iyi nasıl tat alınacağını ballandırıp şekerlendirerek anlatmaya doyamayanları...Boğasım gelir! Hayır ne dertkoliğim,ne başkasının mutluluğuna tahammülsüzüm,ne de mutluluk karşılaşmayı ummadığım birşey... Ama bunun ticaretinden,tellalığından,şovundan nefret ediyorum.Para için de olsa,sırf iyilik için de yapılsa mutluluk ticaretinden... Herşey gibi mutluluk da kısıtlı bir...

hayvan hakları

Resim