30 Ekim 2010 Cumartesi

YALNIZLIK,AŞK VE HÜZNÜN BÜYÜK OZANI ATİLLA İLHAN'DAN!...


yalnızlığı denemek
Yükleyen hakanipek6. - Özgün ve yaratıcı web videolarını izle.

Atilla İlhan'ı bir de benim sesimden dinleyin...

YALNIZLIĞI DENEMEK

gecenin ortasında ne işin var
yıldızlara dokunma yanarsın
bak birazdan ay da batacak
karanlık bulaşmasın ellerine
tersine döner yolunu bulamazsın

içi dışı uzay tozu yansımalar
sahi mi yalan mı anlayamazsın
bir rüya gemisi iskele sancak
dokunup geçiyor hayallerine
ağlayasın gelir ağlayamazsın

sevmek insanın yüreği kadar
küçükse büyüğünü taşıyamazsın
yalnızlığı da dene oldu olacak
nasıl yankılanır derinden derine
iyi midir kötü mü çıkaramazsın

insan insanı kendisi tamamlar
içinde başka dışında başkasın
eksikliğin fazlana elbet bulaşacak
öbürü sığacak bunun derisine
yoksa sabaha sağ çıkamazsın

29 Ekim 2010 Cuma

Hatırlamanın güzelliği üzerine nazım hikmet'ten unutulmaz bir şiir


ne güzel sey hatırlamak seni
Yükleyen hakanipek6. - Bağımsız web videoları.

Nazım Hikmet'in Münevver için yazdığı çok sevdiğim bu şiirinde daha önce video klip yapmıştım.Şimdi tekrar yaptım.Görüntüleri Yosemite :The Season adlı o şahane şiirsel belgeselden aldım.Bulabilirseniz izlemenizi tavsiye ediyorum.Fon müziği bana aittir;"ben seninim" adlı bestemin müziğidir.Ableton adlı programla bilgisayar başında yaptım.Bestemi seviyorum(hehe he..)Galiba şiirle de uyum sağladı...

Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni / Nâzım Hikmet

Ne güzel şey hatırlamak seni:
ölüm ve zafer haberleri içinden,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken...

Ne güzel şey hatırlamak seni:
bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin
ve saçlarında
vakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının...
İçimde ikinci bir insan gibidir
seni sevmek saadeti...
Parmakların ucunda kalan kokusu sarduya yaprağının,
güneşli bir rahatlık
ve etin daveti:
kıpkızıl çizgilerle bölünmüş
sıcak koyu bir karanlık...

Ne güzel şey hatırlamak seni,
yazamak sana dair,
hapiste sırt üstü yatıp seni düşünmek:
filanca gün, falanca yerde söylediğin söz,
kendisi değil
edasındaki dünya...

Ne güzel şey hatırlamak seni.
Sana tahtadan birşeyler oymalıyım yine:
bir çekmece
bir yüzük,
ve üç metre kadar ince ipekli dokumalıyım.
Ve hemen
fırlayarak yerimden
penceremde demirlere yapışarak
hürriyetin sütbeyaz maviliğine
sana yazdıklarımı bağıra bağıra okumalıyım...

Ne güzel şey hatırlamak seni:
ölüm ve zafer haberleri içinde,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken...

25 Ekim 2010 Pazartesi

VE KARŞINIZDA ALLAHSIZ TOSBAĞA!...



Her yerde illa ki çıkar birisi..Nuh'un gemisine topladığı hayvanların arasından da bu tosbağa çıkmıştı...Öyle yavşak yavşak konuşuyor,olur olmaz sorular soruyor,aklınca Nuh ve taifesi ile dalga geçiyordu.Nuh bu tosbağaya son bir şans vermek istedi.Dedi ki"Ey gafil,doğru yola gel...Buradaki herşey Tanrının mucizesidir,her şeyin mantıklı açıklamasını bekleme..." Ama tosbağanın akıllanmaya niyeti yoktu."Ben" dedi"keriz değilim.Her şeye saf saf inanmam."Nuh umutsuzca başını sağa sola salladı.Bu tosbağa için yapılacak tek şey kalmıştı.Gemiden aşağı atacaktı puştu...Ama tosbağa böyle bir şeyin olabileceğine hiç ihtimal vermemişti.Sanıyordu ki o alternatifsiz,onun yeri dolmaz.Nuh onu atmaya karar verse bile,dişisi kendisine sırılsıklam aşık olduğu için,Yalvarıp yakarır,Nuh'u vaz geçirir.Fakat Nuh'un yeni bir erkek tosbağa bulmak için zamanı vardı.Dişi tosbağanın da umurunda değildi eşinin gemiden atılacak olması.Kendi istemişti...Tosbağa gemiden sepetlendi..Gelene ağam gidene paşam deyin lan..Tutun çenenizi,tutmazsanız kulağınızdan tuttuğu gibi atarlar aşağı..Hele AKP'nin saltanat koltuğunda palazlanıp iyice kıç göbek saldığı bu devirde iyice korkun.Onların sulu zırtlak demokrasi pozlarına da hiiiç aldanmayın.Yakında gösterecekler size hoşgörü neymiş,farklılıkları kucaklamak(kucağa oturtmak) nasıl olurmuş...

Karikatürlerimin tamamı karaketörcü blogundadır