Geleceğin ekonomisi üzerine bir dijital ütopya

Metaverse'ü Geçtik, Yine Aynı Yerdeyiz 2045 yılında insanlar dünyanın pek çok sorununu sanal gerçeklikte unutmaya alışmıştı. Dev teknoloji şirketleri, sınırların ötesine geçen dijital evrenler inşa etmeyi başarmıştı. Meta, bu dünyalardan birine sahipti. Süslü avatarlar, devasa etkileşim salonları, kendi para birimine sahip ekonomiler... Her şey "yeniden yaratılıyormuş" hissi veriyordu. Ancak bir şey değişmiyordu: çalışmanın değeri. Metaverse, ilk bakışta herkese açık gibi görünse de içerik üretmek için gerekli kaynaklara sahip olanlar, yine aynı oyunculardı: büyük ajanslar, kurumsal içerik makineleri ve sermaye destekli dijital varlık sahipleri. Gerçek bir sanatçı ya da bağımsız bir anlatıcı için sistem, yenilikten çok eski sömürü tekniklerinin dijital versiyonuydu. Kimi insanlar kendilerini bu evrende "dijital zanaatkârlar" olarak tanımlıyordu. Onlar çiziyor, yazıyor, model tasarlıyor, seslendiriyor; yani içerik yaratıyorlard...