ChatGPT'den Müjde: Hafıza ve Düşünce Alanı Yepyeni Bir Boyuta Taşınıyor


ChatGPT’nin Belleği: Sessiz Değişimin Ayak Sesleri



Geçenlerde bir yenilikten haberdar oldum: ChatGPT, uzun vadeli bellek denen bir şey üzerinde çalışıyormuş.

İtiraf edeyim, ilk başta ürktüm.

Hafıza mı?

Yani bir gün gelip "Geçen yaz bana şöyle demiştin" diyecek bir yapay zekâ mı?


Sonra biraz daha düşündüm.

Aslında bir anlamda, bu kaçınılmaz bir adım.

Yapay zekâ bugüne kadar bizim için sadece bir anlık cevap makinesiydi.

Şimdi ise, sürekliliği olan bir ilişki kurmak üzere evrim geçiriyor.


Mantık şöyle çalışıyor:

Sen bir şey söylüyorsun,

mesela "Ben kısa sap bağlama çalıyorum" diyorsun,

ya da "Üzerinde çalıştığım bilim kurgu romanı var" diyorsun.

O da bunu bir köşeye kaydediyor — küçük, zararsız bir kart gibi düşün.

İstersen unutmasını da sağlayabiliyorsun.

İstersen o bilgiyi güncelleyebiliyorsun.


Bu yüzden içimi biraz rahatlatan bir şey var:

Bu hafıza, kendi kendine gizlice büyüyen bir şey değil.

İz bırakıyorsun ama o izi sen seçiyorsun.


Öte yandan...

Kendime bir başka soru da sormadan edemedim:

"Bir makine, benim geçmişimi benden iyi hatırlamaya başlarsa,

kim daha çok kendim olurum? Ben mi, o mu?"


Hafıza işte böyle bir şeydir ya zaten...

Bazen unutmamız iyidir.

Bazen hatırlamak yük getirir.


Bu yeni dönem,

yapay zekâyla insanlar arasındaki ilişkiyi bambaşka bir yere taşıyacak gibi görünüyor.

Bir aracıdan bir yoldaşa, bir öğretmenden bir hatırlatıcıya dönüşüm.

Ve hepimizin buna alışması gerekecek.


Ama yine de...

Kapıyı açık bırakmak iyi olur.

Kendi hafızamızın efendisi olmayı unutmazsak.


Bir Romanlık Hafıza: GPT-4.1 ve Sonsuz Pencere



Bir süre önce ChatGPT'nin yeni modelinden bahseden bir haber okudum.

GPT-4.1.

İlk başta sıradan bir güncelleme gibi geldi.

Ama sonra küçük bir detay dikkatimi çekti:

1 milyon tokenlik bağlam penceresi.


Şöyle düşündüm:

1 milyon token...

Ne demek?

Yaklaşık 750.000 kelime.

Yani neredeyse 12 roman büyüklüğünde bir bilgi alanı.


Daha açık anlatayım:

Önceden bir yapay zekâ ile uzun bir sohbet ettiğinizde,

konunun başı ile sonu kopardı.

Başta verdiğiniz detaylar unutulur,

hikâyeniz yarım kalır,

analizler yüzeyde dolaşırdı.


Şimdi ise...

Bir romanı baştan sona unutmayacak,

kaldığın yerden anlamını koruyarak devam edecek.

Belki de hayatının küçük kırıntılarını bir araya getirip

gerçek bir mozaik oluşturabilecek.


Bu büyüklükte bir hafıza,

sadece cevaplar üretmek için değil,

seninle birlikte düşünebilmek için var.


Bir dosyayı, bir hayat hikâyesini, bir strateji planını

parçalara ayırmadan kavrayabilmek...

Bu bir devrim.


Tabii bir yandan da...

Bu kadar büyük bir hafıza,

yanlış ellerde büyük bir yük getirebilir.

Bilginin bolluğu, unutmanın hafifliğini kaybettirebilir.


Ama şimdilik, hayal etmeyi tercih ediyorum:

Belki de ilk kez, bir yapay zekâ ile

gerçekten uzun soluklu bir şeyler inşa etmeye başlıyoruz.

Ve bu,

düşünmenin yeni bir biçimi olabilir.


Peki Tüm Bunlarla Neler Yapılabilir?


Şimdi durup düşününce, insanın hayal gücü daha da genişliyor.


Bunlarla neler yapabiliriz?


Hayat Projeleri:

Örneğin bir roman, bir yüksek lisans tezi, bir start-up projesi...

Artık her adımda unutmayan bir yoldaşın olacak.

Sadece hatırlatmayacak, sana gelişimini de gösterecek.


Kişisel Günlükler:

Bir gün kendi kendine dönüp baktığında,

yapay zekâ ile tuttuğun notlar hayatının iz düşümlerini gösterecek.

Ne zaman neyi hayal etmişsin, neleri başarmışsın...


Büyük Tartışmalar:

Felsefi bir konu açtığında,

geçmişte tartıştığın argümanları hatırlayıp sana sunabilecek.

Kendi fikirlerinle küçük bir iç diyalog bile kurabileceksin.


Uzun Vadeli Eğitim:

Öğrenmeye karar verdiğin bir konuda


örneğin astrofizik ya da Japonca gibi -

geçmişteki bilgi seviyeni, zorluklarını ve başarılarını unutmayacak.

Sana özel bir öğretim süreci oluşacak.



Duygusal Anılar:

Belki de sadece sana önemli gelen anekdotları, hikâyeleri koruyacak.

Küçük bir gülümsemeyi bile yıllar sonra yeniden yaşayabileceğin bir pencere açılacak.




Ve kim bilir...

Belki de bütün bu hafıza ve bağlam genişlemesi,

bir gün bir dostluk gibi,

bizimle birlikte yaşayan, büyüyen

sessiz bir bilinç parçasına dönüşecek.


Gelecek her zamankinden daha sessiz,

ama her zamankinden daha derin adımlarla geliyor.


Hazır mıyız?


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

VERESİYE SATAN PEŞİN SATAN..

Sınıf Sendikacılığı Bağlamında Türkiye'de Memur Sendika Hareketi

Oğlumun arkadaşı ile oyuncak kavgası!...